İçimşişti artık kendi adıyla yayında

Sen de içini şişiren bu dünyanın garip halleriyle haşır neşirsen, ve biraz olsun silkinebilmenin yollarını arıyorsan, bu adresten icimsisti.com yazarı olabilirsin.

6 Ocak 2011 Perşembe

Metrobüs kullanma kılavuzu

Bilmeyen varsa tarifleyeyim Metrobüs, metro ve otobüsün birleşimi ile ortaya çıkmış bir toplu taşıma aracıdır. Temel olarak kendine ait özel bir şeridi olduğu için trafikte hızlı hareket edebilmektedir. Ayrıca tekerlekleri lastiktir. :)
Araçlar ise standart otobüslerden daha fazla yolcu kapasitesine sahip, daha konforlu ve trafik sorunu olmadığı için çok daha hızlıdır. Bazı metropol şehirlerde şöförsüz metrobüs örnekleri de mevcuttur. Neyse gelelim meseleme.

İETT'nin metrobüs yapmaktaki amacı, İstanbul’un ana arterlerindeki trafik yoğunluğunu azaltmak, hızlı ve konoforlu ulaşım sağlamaktı. Bu amaçlardan trafik yoğunluğu ve hız ile ilgili olan kısmı bazı aksaklıklara rağmen gerçekleşti. Buraya kadar sorun yok diyebiliriz. Çünkü daha önce 67 dakika süren Topkapı - Avcılar arasındaki yolculuğu, artık sadece 22-25 dakikada yapabiliyoruz. Buraya kadar minnettarız İETT'den. Meczum ise şudur ki; metrobüs nasıl kullanılıyor? Uzun süre çözemedim. Sürekli birşeyi eksik yapıyorum, beceremiyorum kullanmayı diye söylenip durdum kendi kendime. Mecidiyeköy'den Metrobüs durağına giriyorum ve başlıyorum beklemeye. 30 saniye sefer aralığı olan sayısını bilemediğim araçlar geçip gidiyor önümden. Bazısı durmadan devam ediyor bazısı duruyor ve yolcu alıyor. Ben bir türlü binemiyorum. Yer yok. Tıkabasa dolu. İki ayda bir kullandığım metrobüs yolculuğum her zaman böyle başlayıp, sonra gözümü karartıp, benim seçmediğim bir durum olan, diğer yolcularla kurmak zorunda kalacağım akrabalık ilişkilerini de sallamayıp, ona buna dirsek atıp, bazılarını yarışta saf dışı bırakıp, binmeyi beceriyorum. Tam anlamıyla bir yarış. Metrobüse binene kadar tüm yolcular rakiplerin, bindikten sonra ise akrabaların oluveriyorlar. Ben böyle konforu ..kiyim. Her kullandığımda asabım bozuluyor. Uzun zaman önce karar verdiğim bu araçlar için bir kullanma kılavuzu yazma kararımı uygulamaya karar verdim. İşte bu yazı metrobüs kullanma kılavuzu olacak. Aşağıda madde madde yazdığım adımlar uygulanırsa diğer tüm rakipler safdışı bırakılıp yolculuk etmeyi başarabilirsiniz. Deneyimimle sabittir.


- Metrobüslerde duraklar ön ödemelidir. Böylece durağa girdikten sonra otobüs ödeme için beklemez. Ödemeyi yaptıktan sonra durağın başına doğru hızla koşun. Bu esnada kırıp döktüğünüz bişiyler, çarpıp düşürdüğünüz insanlar olabilir kesinlikle özür dilemek için beklemeyin. Arkanıza dönüp bakmayın. Nezaketi duraktan içeri girmeden önce bıraksanız iyi olur. Rakiplerden farkyemek bir yana, yarışı başından kaybetmiş olursunuz.

- Birinci aşamanın sonunda vardığınız yer ya durağın başı, ya da insan kalabalığının az olduğu bir nokta olmalı. Şunu da yapabilirsiz; en zayıf halka kadınlardır. Kadınlar savunma(korunma)  pisikolojisiyle bir şekilde bir arada beklerler. Taciz riski olmaması nedenlerden biri olabilir ama bu başka hikayenin konusu. Kadın topluluğunu ite-kaka önlerine geçebilirsiniz.

- Metrobüslerden önünüzde duranını bekleyip dirsek ata ata diğer yolcuları saf dışı bırakın. Merak etmeyin arıza çıkmaz çünkü herkesin odağı binebilmek. Sadece binebilmek. Bu savaş makulleşmiş herkesin gözünde.

- Önünüzde bir kapı açıldı ve hınca hınç insan dolu asla vaz geçmeyin. Arkadan ittirerek girilebiliyor. Metrobüslerin içi sonsuz derinlikte bir kuyu. Asla dolmuyor. Siz ittikçe yer açılıyor.

- Eğer yer açmayı başaramadıysanız içeride olan yolculardan birisini tutup dışarı atıp yerine siz geçin. Aksiyonunuz anlaşılana kadar kapılar kapanıyor ve siz yola çıkmış oluyorsunuz. Diğer yolcular artık binmiş oldukları için başka yaşamsal dertlere sahipler bu nedenle farketmiyorlar bile. Onlar sadece nefes almanın yollarını arıyorlar.

- Tabi bazı ruhsal aksilikler yaşayacaksınız. Çünkü burada orman kanunları işliyor. Modern hayatın bizi öğrenmeye zorladığı bir çok davranış kalıbı burada yok. Başlarda sizi zorlayabilir. Küçük bir örnek vermek gerekirse; siz bindiniz ve arkanızdan başka bir uyanık zorluyor yer açmak için. Tek eli ile tutundu içeride bir yerden kapılar kapanamıyor bu yüzden. Böyle bir durumda almanız gereken tavır kesinlikle el verip içeri girmesine yardım etmek olmamalı. Çükü dediğim gibi artık senin de diğer yolcular gibi nefes egzersizlerine motive olman gerekiyor. Bir de işin başındasın. Her durakta mutlaka benzer haller yaşayacaksın. EEE bir yere kadar. Alman gereken tavır kesinlikle itip dışarıda kalması sağlamak. Belki burada vicdanını rahatlamak için hafiften bir nezaket olarak 'kusura bakma hal böyle' mimiği takınabilirsin. Akşam rahat uyamana yardımcı olur.

- Kapılar kapandı içerdesin. Artık rahatına bakabilirsin. Metrobüste asla bir yerlerden tutunmana gerek yoktur. Hayır hayır teknolojik olarak değil. Tamamen fiziksel durum nedeniyle. Metrobüste asla düşemezsin. Zaten tutunacak yer bulamazsın. Elini oynatırsan etfafında kim olduğuna bakmadan ellemiş olursun. Benden uyarması.

İyi yolculuklar. Bunu başardıysan saygılar.

NOT: Pratik çok önemlidir herşeyde olduğu gibi metrobüstede. Bazen sadece pratik olsun diye metrobüs kullanmayı ihmal etme. Her ay bir pazar gününü buna ayırırsan metrobüs kullanabilmek senin için artık hem ruhsal olarak hem pratik olarak mümkün olur. Benden demesi dostum.

7 yorum:

  1. içim bayıldı gülmekten :) korkunç gerçek

    YanıtlaSil
  2. bence bunu metrobüs girişlerinde dağıtmak gerek valla ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  3. ek taktik önerileri:
    * metrobüse,eğer vaktiniz varsa ilk duraklardan binin. Avcılar-Zincirlikuyu gibi. Ara duraklarda iseniz arasıra boş otobüsler gönderilmekte onları bekleyiniz
    *tabi bu ilk durakların kulanma klavuzu biraz daha farklıdır, onuda biraz pratikle çözersiniz yine, ancak oturmak ve konforlu bir yolculuk garantidir :)

    YanıtlaSil
  4. diğer toplu taşıma araçlarına binerken de(vapur, otobüs vb.) omuz atarak önünüze geçmeye çalışan olduğunda yadırgamıyorsunuz artık metrobüs kurallarına alıştığınız için. çünkü bazıları metrobüs kurallarını default ayarları olarak benimseyip her toplu taşımada aynı şekilde davranıyorlar.
    ne kadar pratik o kadar profesyonellik. zamanla durakta beklerken kapıları denk getirmeyi de öğreneceksiniz. ayrıca size çok önemli bir noktayı söyliyeyim: diyelim ki durağa vardınız ve durakta belirli aralıklarla bir kaç kişilik topluluklar var. bu topluluklar otobüs yanaştığında kapıların açılma yerine göre oluşur. eğer bu toplulukların ön saflarında yer alamazsanız kenarından kıyısından dahil olun. otobüs gelip yanaştığı anda, daha kapıları açmadan kaldırımdan yere inerek önünüzdeki insanları ekarte edebilirsiniz ve otobüsün kapıları size açılabilir. tabi bunun zamanlamasını çok iyi yapmalısınız yoksa erken yaparsanız planınızı çakanlar da kaldırımdan aşağı inebilirler, geç yaparsanız da çok geç kalmış olursunuz. tabi bu yöntem yer kapabilmek için. biraz lüks kalıyor =)
    bir de metrobüsün ilk çıktığı zamanlarda her araçta bir kavga oluyordu mutlaka. herkes birbiriyle akraba olmaya alıştı artık sanırım eskisi kadar gerginlik olmuyor. veya sıkıştıkış metrobüste yumruk atacak alan bile olmadığı konusunda sözsüz antlaşma yapılarak kavgalar küfür düzeyinde kaldı.
    ve son olarak... en öndeki ve onun arkasındaki geniş koltuklara hiç bir zaman tek başınıza oturamazsınız. oraya oturmaya niyetlendiyseniz, ezileceksiniz.

    YanıtlaSil
  5. Puhahaha. Bir klavuz'da sayın Benan'dan bekliyoruz. Ziyadesiyle eğlendim okurken. Daha kıdemli arkadaşlar varmış. Şaşırmadım.

    YanıtlaSil
  6. HER ZAMAN ON KAPİYA GİDERİM. AVCİLAR YADA ZİNCİRLİKUYUDA BİNERİM. ON KAPİ HİZASİNDA BEKLERİM 2-3 BİLEMEDİN 4. METROBUSTE KAPİDAN İLK GİREN BEN OLURUM. VE İSTEDİGİM YERE OTURURUM. EKARTE ETMEYE CALİSAN ZAVALLİDA GENİS OMUZLARİMİN GOLGESİNDE KALİR :) SAYGİLAR.

    YanıtlaSil
  7. Ne büyük şans geniş omuzlar...

    YanıtlaSil